Yukarıda özetle anlatmaya çalıştığım gibi, ahşap sektöründe etkin şekilde görev yapmak için gerekli her türlü donatıya sahip yönetici adayları yetiştiriliyor. Bunlara, imalat spektrumunun her kısmı için gerekli temel bilgiler veriliyor, işin teori kısmı da "günlük hayatta gerekli olan" doz ile sınırlı. Bir fabrikanın "olağan gündeminde" yer alan, ısıtma dahil, tüm konuların yeterli şekilde öğretilmesi dikkat çekici.
Dikkat edildiyse sürekli vurguladığım nokta "sanayi, yani pratik ile interaktif ilişki" oldu. Sanırım, öğrenimin dayandığı bu konsept, elde edilen başarının ana temelini oluşturuyor.
Malzeme hakkındaki temel bilgilerin yanında bu malzemenin doğru ve rasyonel şekilde işlenmesi konusunda gerekli bilgilere sahip teknik elemanların, sektörün verimini arttırmakta kilit rol oynadığı yadsınamaz bir gerçek.
1925 yılında sektörlerini daha ileri bir düzeye çıkartmak ve bunu sağlamak için gerekli teknik elemanları yetiştirmek yönünde ilk ve doğru bir adımı atan bir grup yerel sanayicinin, temelini attıkları bu okulun günün birinde dünyanın her yanından gelen öğrencilerin bir arada öğrenim gördükleri bir kuruma dönüşeceğini hayal bile ettiklerini sanmıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder